Polio, bir virüsün sebep olduğu ciddi bir hastalıktır. Virüs vücuda ağız yoluyla girer. Hastalık genellikle hafif seyredebilir, ancak bazı durumlarda ciddi felce neden olabilir. Polio, solunuma yardımcı olan kasları felç ederse, ölümcül olabilir. Polio aşısı bu hastalığın önüne geçmek için kullanılır. Polio Aşısının Türleri Polio aşısının iki türü mevcuttur:
Polio Aşısının Önemi Polio, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir toplum sağlığı problemidir. İlk belirtiler gripal enfeksiyona benzeyebilir, ancak hastalık bir hafta içinde bacaklardan başlayıp yukarı doğru ilerleyen felce neden olabilir. Kaslardaki güçsüzlük solunum kaslarını da etkilerse, destek sağlanmadığı durumlarda ölümle sonuçlanabilir. Felç gelişen vakalarda ölüm oranı %5 ila %10, sakat kalma oranı ise %40 kadardır. Hastalığın herhangi bir tedavisi olmadığı için aşıyla korunma oldukça önemlidir. Polio Aşısının Tarihçesi İlk çocuk felci salgını 1887 yılında Stockholm'de tanımlanmıştır. 1954 yılında Salk tarafından geliştirilen ölü çocuk felci aşısı (IPV) ve 1957'de Sabin tarafından geliştirilen canlı, zayıflatılmış, ağızdan yapılan çocuk felci aşısı (OPV) bu hastalığın kontrol altına alınmasında önemli rol oynamıştır. Günümüzde hala bu iki araştırmacının aşıları yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. OPV ve IPV'nin Kullanımı Canlı polio aşısının (OPV) kullanımı oldukça kolaydır. Ağızdan iki damla verilerek uygulanır. Emzirmenin aşı yapılmasına bir zararı yoktur, ancak aşı uygulandıktan sonra bebek yakından takip edilmelidir. Kusma olursa aşı tekrarlanmalıdır. Ölü aşı (IPV) ise enjeksiyon yoluyla uygulandığı için daha zordur, ancak yan etki oranı oldukça düşüktür. Ağızdan uygulanan polio aşısının toplumsal bağışıklığın sağlanmasında özel bir rolü bulunmaktadır. Zayıflatılmış aşı virüsü dışkı yoluyla atıldığı için özellikle kampanyalar vasıtasıyla tüm ülkeye yayılabilir. Virüsle temas eden aşılanmamış çocuklar da dolaylı bir şekilde bağışıklık kazanırlar. Polio Aşısının Kullanım Alanları Polio aşısı, çocuklarda belirli aralıklarla uygulanır:
Yetişkinlerde ise genellikle çocukken aşılandıkları için tekrar aşıya gerek duyulmaz. Ancak bazı durumlarda aşı uygulanmalıdır:
Polio Aşısının Yapılmaması veya Ertelenmesi Gereken Durumlar Neomisin, streptomisin ya da polimiksin B gibi antibiyotiklere karşı ciddi alerjisi bulunanlara IPV uygulanmamalıdır. Polio aşısı sonucunda ciddi alerjik reaksiyon gelişenlere tekrar aşı yapılmamalıdır. Aşı zamanı geldiğinde, orta veya ağır şiddette hastalığı bulunanlar iyileşene kadar beklemelidir. Polio Aşısının Yan Etkileri IPV'ye bağlı ciddi hiçbir etki görülmemiştir. IPV sonucunda aşı yerinde ağrı meydana gelebilir. OPV sonucunda ise oldukça nadir olmakla birlikte polio hastalığı yani çocuk felci oluşabilir. |
Tuğçe selin
12 Ağustos 2024 PazartesiPolio hastalığının ciddiyeti ve aşılarının önemi hakkında bu bilgileri okuduktan sonra, gerçekten de korunmanın ne kadar kritik olduğunu anlıyorum. Gelişmekte olan ülkelerde bu hastalığın yaygınlığı ve felç riski beni endişelendiriyor. Aşıların, özellikle OPV ve IPV'nin sağladığı koruma sayesinde bu hastalığın kontrol altına alınabilmesi çok değerli. Bununla birlikte, aşı ile ilgili alerjik reaksiyonlar ve hangi durumlarda aşı yapılmaması gerektiği gibi detaylar da önemli. Sizce polio aşısının yaygınlaştırılması için daha fazla neler yapılabilir?
Cevap yazAdmin
12 Ağustos 2024 PazartesiPolio Hastalığının Ciddiyeti
Polio hastalığı, çocuklarda felç gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilen, virüs kaynaklı bir enfeksiyondur. Gelişmekte olan ülkelerde yaygınlığı ve etkileri, toplum sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, polio aşılarının önemi her zamankinden daha fazla gündemde olmalıdır.
Aşıların Önemi
OPV (Ağızdan Polio Aşısı) ve IPV (İnaktive Polio Aşısı) gibi aşılar, hastalığın yayılmasını kontrol altına almak için kritik bir rol oynamaktadır. Bu aşılar sayesinde polio vakalarının önemli ölçüde azaldığı ve bazı bölgelerde neredeyse ortadan kalktığı görülmektedir. Ancak, aşıların etkinliği, toplumun aşı ile korunma bilincine bağlıdır.
Korunma İçin Alınacak Önlemler
Polio aşısının yaygınlaştırılması için bir dizi önlem alınabilir:
1. Eğitim ve Bilinçlendirme: Toplumda polio hastalığı ve aşıların önemi hakkında farkındalık artırmak, aşılamaya yönelik katılımı artırabilir.
2. Aşı Erişimi: Gelişmekte olan bölgelerde aşıların erişilebilirliğinin artırılması, özellikle kırsal alanlarda sağlık hizmetlerine ulaşımın kolaylaştırılması önemlidir.
3. Program Destekleri: Hükümetler ve sağlık kuruluşları, aşı kampanyalarını destekleyerek daha geniş kitlelere ulaşmalıdır.
4. Alerjik Reaksiyonların Yönetimi: Aşı ile ilgili alerjik reaksiyonlar ve aşı yapılmaması gereken durumlar hakkında bilgilendirici çalışmalar yapılmalıdır.
Sonuç olarak, polio aşılarının yaygınlaştırılması, toplum sağlığını korumak ve bu hastalığın yayılmasını önlemek için hayati bir öneme sahiptir. Bu konuda daha fazla adım atılması, gelecekte polio gibi hastalıkların kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır.