{ "title": "1 Yaş Aşısı", "image": "https://www.asi.gen.tr/images/1-yas-asisi.jpg", "date": "20.01.2024 21:35:44", "author": "muhsin doğru", "article": [ { "article": "
Bir yaş aşısı: Genel olarak bir yaşını tamamlamış olan bir bebeğin Hepatit B ve rotavirüs aşılanması tamamlanmış, üçer doz şeklinde difteri-tetanos- boğmaca- çocuk felci- HiB ve pnömokok gibi aşılarının tamamı ve buna ilaveten bir doz da verem aşısı uygulanmalıdır. Değişik sebeplerle böylesi aşılamalar tam ve zamanında tamamlanamadı ise zaman kaybetmeden en kısa zamanda ihmal edilen bu aşılar tamamlanmaya çalışılır. Pnömokok aşısı ise 1 yaşından sonra uygulanacak ise tek doz yeterli olacaktır. Bu durumda rotavirüs aşısı da bebeğin 8. Ayına kadar kesin olarak tamamlanmış olmalıdır.

Bir yaşını tamamlayan bebeklere kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısı yapılması da genel uygulama olarak bilinir. Bazı zamanlarda riskli dönemler yaşanması durumunda kızamık aşısının 1 yaş altındaki bebeğe 9 aylıktan itibaren bir doz daha yapılması tavsiye edilir. Fakat bu uygulama yeterli derecede koruyuculuk sağlamadığından 1 yaş sonrasında yapılan kızamık aşılaması aynı şekilde devam etmesi uygundur.

Aynı zamanda suçiçeği aşısı da genel olarak 1 yaşını tamamlamış bebeklere uygulanır. Geçmiş yılarda bu aşı tek doz olarak uygulanmakta iken yeterli derecede koruyuculuk geliştirmemesi sebebiyle ikinci doz uygulaması da yapılmaktadır. Bu iki doz arasındaki zaman farkı 13 yaşını bulmamış çocuklarda üç aydan kısa, 13 yaşını tamamlamış olanlarda ise 4 haftadan kısa olmaması tavsiye edilir. Difteri-tetanos-boğmaca-çocuk felci- HiB aşısı ise yaklaşık olarak 18 aylıkta 4. Kez uygulanır. Özel durumların dışında, bu dozdan sonra ise HiB aşısının tekrarlanmasına lüzum yoktur. Ayrıca hepatit A aşılaması riskli görülen popülasyonlarda 12 aylıktan sonra önerilir. Önemli olan ikisi arasında en az 6 ay bulunan iki doz şeklinde tamamlanmasıdır. Sonuç olarak, yapılan tüm aşılar bebeğin o an ki sağlığını ilgilendirdiği gibi sağlıklı bir şekilde gelişimine de katkı sağlayacaktır. Çünkü daima koruma altında olduğu kabulü ile gelecekte tehdit edildiği hastalıklara karşı da dirençli olarak yaşantısını sürdürecektir.
" } ] }